
Âkil bâliğ kişi kârını zararını bilen kişidir, denilir. Doğrudur. Tersinden söylersek, kârını zararını bilmeyen kişi ne akıllı ne de reşit sayılır. Yaşı kaç olursa olsun… İşin bu kısmında hilaf yok. Fakat kâr nedir zarar nedir, bu noktada durup düşünmemiz gerekiyor.
Dünyacı kültürün işgali altındaki zihnimiz meseleyi derhal parayla pulla, ticaretle, alışverişle irtibatlandırıyor. Kâr zarar hesabımız yalnızca dünyaya endeksli. Malda mülkte, işte güçte bir zarar yoksa, biriktirebiliyor ve az çok gönlümüzce yaşayabiliyorsak avunuyoruz. Dahası? Ebediyet ufkuna dair muhayyel umutlar ve temenniler… Acele kârın peşinde ahireti göz ardı ediyoruz. Hakikati mihenk yaparak kendimizle, hal ve gidişimizle samimi, dürüst yüzleşmeden kaçıyoruz.
Böyle olunca nice kâr bildiklerimiz var ki serâpâ zarardan ibaret. Sözüm ona bir “beyaz” yalanla cebimize indirdiğimiz üç kuruş, hırslarımıza malzeme ettiğimiz insanlar üzerinden devşirdiğimiz menfaat, itimadı suiistimal… Bunlar hakikatte kâr mıdır? Zenginliğimiz ve gücümüzle Karun’u hasetten çatlatacak mertebeye de ulaşsak, ahlâktan fakir kaldıkça kasalarımıza, hesaplarımıza ateşten başka ne doldurmuş olabiliriz?
Nice zarar bildiklerimiz de var ki, eğer bilebilsek, kârdan ibaret: Malımızdan canımızdan eksilenlere sabrımız, kısa gün kârının ayartıcılığına yüz vermeyen dürüstlüğümüz, sevdiğimiz şeylerden infakımız, müdanasız adaletimiz… Rabbinden ve çetin hesap gününden korkanların bugünün dünyasına ters ve tuhaf gelen işleri…
Hasan-ı Basrî rh.a., Ashab-ı Güzin efendilerimiz hakkında demişti ki: “Siz onları görseydiniz deli sanırdınız. Onlar da sizin iyilerinizi görselerdi, bunların ahirette bir nasibi yok, derlerdi. Kötülerinizi görselerdi, bunlar hesap gününe inanmıyorlar, derlerdi.” Bu sözün işaret ettiği mana, onların ve bizim kâr zarar anlayışındaki derin farklarla da ilgili olsa gerek.
Kısaca, kâr zarar anlayışımızın tashihe ihtiyacı var. Bu tashihin kriterleri ve muhtevasına bir işaret fişeği olacağını umarak “Kâr Zarar Hesabı” ana başlığı ile huzurunuzdayız.
Abone kampanyamıza ilginizi canlı tutmanız istirhamıyla bitirelim. Nisan sayımızda buluşmak üzere inşaAllah…
SABAHATTİN AYDIN
Konu Adresi: http://www.dervisler.net/akillinin-delice-isleri-t36660.0.html