Mürşidinden keramet bekleme. Bilmez misin, peygamberden mucizeyi ancak kâfirler ister. Gören göz için Peygamberin kendisindeki güzellik yeter. Ayrı bir cilveye gerek yoktur. Mürşidler de böyledir. Hem müridi mürşide bağlayan şey, haller ve kerametler değil, mürşidin cazibesidir. Bu, manevi bir bağdır, ilahi bir takdirdir.
çok güzel örneklenmiş,açıklanmış...
Onun kelamı kalbe deva, nurlu nazarları nefse şifadır. Kalbin uyanması ve azgın nefsin uslanması onun mübarek teveccühüne kalmıştır.Onun varlığını kendisi için bir ganimet bilmeli, terbiye işini tamamıyla ona havale etmelidir.
Gerçek mürid, Allah(cc) yolunda tabi olduğu mürşidine bütün sevgi ve arzusuyla teslim olan kimsedir.
Rabbim gerçek mürid olmayı nasib etsin bizlere..

Allah (cc) razı olsun