Manevi hallere ulaşmak
İnsanın nefsi acelecidir. Hemen elde edeceği maddi şeyleri sever. Manevî alanda da böyledir. Nefis maddi konularda olduğu gibi manevi meselelerde de yaratılışı gereği aceleci davranır.
İnsan hayırlı bir iş yapmak istese, hemen şeytan devreye girer; nefsi de kullanarak hayırların hedefini değiştiriverir. Allah için yapılması gereken ibadet, taat ve hizmetler, bir bakarsınız ilâhi rızanın dışında farklı niyetlere doğru gitmeye başlar.
Mesela bazı insanlar, bir mürşide intisap ettikten sonra zikir dersi alır. Zikir namaz gibi bir farzdır. Ancak Allah rızası için yapılmalı. Ancak şeytan zikir yapmaya devam eden bir müridi bu zikirden alıkoyamaz ise bu kez onun ulaşması gereken hedefini değiştirir.
O zaman mürit, aldatmacalarına yenik düşer, zikirle uğraşırken nurları seyredeceğini, güzel âlemlerin hemen kendisine görülüvereceğini, gayba ait sesler işitebileceğini düşünür.
Bu düşünceler müridin manevi hallere ulaşma hevesinden kaynaklanır; bu ise cehalettir.
Şeyh Abdulbârî en-Nedvî (rah), bu tür düşüncelerin sakıncalarını üç noktada toplar:
Zikir ve benzeri meşguliyetlerle bu tür sonuçların doğması şart değildir. Esasen bu tür hallerin meydana gelmesi, zikir ve benzeri işlere bağlı da değildir.
Bu nur ve sesler bazen gayb aleminden gelen şeyler değil, insanın zihin ve hayalinde oluşan haller olabilir. Bu durumda insan nefsin hayallerini ilâhi vâridat zanneder, yanılır, zarar eder.
Diyelim ki bu kimseye gayb dünyasının bütün sırları âşikâr oldu; manevi perdeler aralandı. Bunun tek başına kula ne faydası olacak?
Kulu Yüce Allah’a yaklaştıracak şeylerin başında iman gelir; ardından salih amel gerekir. Çünkü Allah (c.c), kendisine yakınlığın artmasını ibadet şartına bağlamıştır. Hem insan bazen şeytanları melek suretinde de görebilir. Oysa şeytan her zaman şeytandır. Halbuki ölümden sonra gayb âleminin sırları inanan ve inanmayan herkese açılacaktır. Peki o zaman herkes yüksek derecelere ulaşmış ve Allah’a kavuşmuş mu olacak?!..
Kaynaklarıyla TasavvufKonu Adresi: http://www.dervisler.net/manevi-hallere-ulasmak-t18013.0.html
Tasavvuf, cemaat hâlinde ve birlik içinde Allah yolunda yürümektir,topluca tövbe etmektir,topluca Yüce Allah'ı zikretmektir, topluca Hak'ka yönelmek ve birbirini Hak yolunda desteklemektir,bir Kâmil Mürşid nezaretinde topluca Yüce Allah'ın ipine yani dinine, sünnete, takvaya ve ihlasa sarılmaktır.