İmâm-ı Rabbânî Hazretleri (k.s.) Mektubat-ı Şerîfe’sinin 1. cildinin 305. mektubunda namazın tam ve güzel bir şekilde kılınmasını şu şekilde anlatmaktadır:
"Namâzın kusursuz, kâmil olması, bu fakîre göre, fıkıh kitaplarında uzun uzadıya yazılmış olan farzlarını, vâciplerini, sünnetlerini ve müstehablarını yerine getirmekle olur. Namâzı tamamlamak için, bu dört şeyden başka yapılacak bir şey yoktur. Namâzın huşû, bu dört şeyi yapmaktır. Kalbin hudûu, (yanî Allâh korkusu) da yine bunları tamâm yapmakla olur. Bazıları, bu dördünü uzun uzadıya öğrenip ezberlemekle, namâzımız tamâm oldu deyip, bu öğrendiklerini iyi yapmakta gevşek davranmışlar.
Bundan dolayı namâzın kemâlâtından az bir şey kazanabilmişlerdir. Bir kısmı da, namâzda dünyâyı unutup, kalplerinin Allâhü Teâlâ ile olmasına ehemmiyet verip, azâların edepli bulunmasını gözetmemişler, yalnız farzları ile sünnetlerini yerine getirmişlerdir. Bunlar da namâzın hakîkatini anlayamamıştır. Namâzın kemâl bulmasını, namazdan başka şeyde aramışlardır."
Konu Adresi: http://www.dervisler.net/namazin-kemali-t25359.0.html